Telekominikasyon İletişim Başkanı (TİB) Fethi Şimşek, "Ülkede C-4 taşıyan, her an herkesi öldürebilecek araçların gezdiği anlatılırken, istihbarat kurumlarına bu bilgiler gitmişken, dinleme izni isteyen jandarma mı, emniyet mi,
MİT mi diye bir ayrım yapmak haddimiz değil" dedi.
Yargıtay’daki Bilişim Hukuku konferansında, "İletişimin denetlenmesi" konulu sunumda bulunan Şimşek, "Dinleme makul seviyede" dedi ve bu konudaki eleştirileri şöyle yanıtladı:
Dinlenen sayısı makul
"Yargıtay’ın dinleme kararının ardından TİB, MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı arasına ayrım yapıyor gibi algılandı. Her üç kurumumuzla çok güzel çalışmalarımız oldu. Ülkede C-4 taşıyan, her an herkesi öldürebilecek araçların gezdiği anlatılırken, istihbarat kurumlarına bu bilgiler gitmişken, dinleme izni isteyen jandarma mı, emniyet mi, MİT mi diye bir ayrım yapmak haddimiz değil. Her üç kurum da gözbebeğimizdir. Bugün burada rahat bir şekilde seminer yapabiliyorsak bu kurumlarımıza borçluyuz. Türkiye’de dinlenen kişi sayısı Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında makul bir seviyede kalıyor. Türkiye’de herkesin dinlenmesi de mümkün değil. Diinlemelerde elde edilen özel hayata ilişkin konuşmalar Cumhuriyet savcısı nezaretinde siliniyor. Bu kayıtları silme yetkisinin Cumhuriyet savcılarına ait.
Bazdan dinleme yok
Baz istasyonu kaynaklı dinlemeler de tartışma konusu ve baz istasyonu üzerinden dinleme taleplerine itiraz ediyoruz. Alınan mahkeme kararlarına itiraz edilebiliyor. Boşanma davalarıyla ilgili olarak 20 bine yakın iletişimin tespiti hakkındaki asliye hukuk mahkemesi kararını geri çevirdik. Bazı iletişimin tespiti kararlarına izin vermediğimiz için hakkımızda suç duyurusunda da bulunuyor. TİB’e yasa çerçevesinde gelen iletişimin tespitine ilişkin başvurular ise aynı gün içinde değerlendiriliyor ve başvuruyu yapan kuruma cevap veriliyor."