FREE Registration


Yeniden Yapılanıyoruz!

Mahir Kaynak ve İstihbarat Hakkında Herşey Burada!

mandaoglu

Madanoğlu ölmeden önce benim için ‘iyi yaptı’ demiş  



7
 




Ocak 2007 Pazar, 00:00
POLİTİKA
Korgeneral Madanoğlu önderliğinde 9 Mart 1971 için planlanan ve dönemin MİT elemanı Mahir Kaynak tarafından deşifre edilen darbe girişimine ilişkin sır perdesi aralanmaya devam ediyor.


SÖYLEŞİNİN dünkü bölümü Korgeneral Cemal Madanoğlu’nun darbe girişimini açığa çıkaran Mahir Kaynak’ın ‘Eğer Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin bir parçası haline gelmesinin iyi olacağını düşünsem, onların da yolunu açmaya karar vermiştim’ sözleriyle bitmişti. Kaynak devam ediyor.

Darbecilerin önünü nasıl açacaktınız? Kendinizi deşifre mi edecektiniz?

- Kendi kendime bir münasebetsizlik yapıp rolümü cuntaya açıklayacaktım. Yani bir gevezelik ederek ‘ben MİT’tenim’ diyecektim. Cuntaya karşı kendimi tasvir ettirecektim. Yani onların başarılarının yolunu açacaktım. Bunu uzun uzun düşündüm ve şunu gördüm. Bu Avrupa Birliği’nin mücadele ettiği Amerika ve Sovyetler büyük birer askeri güçtü. Oysa Avrupa’nın bunlarla baş edebilecek hiçbir şansı yoktu. Herkes zannediyordu ki Amerika ve Rusya, Avrupa kendi başına ekonomik ve siyasal bir güç olursa bunu seyrederler... O zaman devletler askerlerini niye beslesin? Ya kullanırlarsa? Bu koşulda Türkiye’nin hiçbir şansı olmazdı. Çünkü bütün malzemelerini dışarıdan alıyordu. Avrupa’nın hiçbir şansı olmazdı. Çünkü askeri gücü yoktu. Hem sayı itibarıyla hem de malzeme itibarıyla Amerika’ya muhtaçtı. Sonuçta söyle dedim: Bizi artık bir ortak olmaktan çıkartırlar, yani işgal altındaki bir ülke haline gelebiliriz. Ancak Avrupa da askeri anlamda güçlenirse söz konusu olurdu bu. Aksi mümkün değildi. Avrupa ekonomik gelişmesini Amerika’nın himayesi ve hoş görüsünde gerçekleştiriyordu. Amerika eğer ekonomik savaş açarsa Avrupa’yı da, Türkiye’yi de yıkardı.

DEMİREL’İN TAVRI

Gerçekten Amerika ekonomik bir savaş başlatabilir miydi?

- 1973’te de MİT’teydim. Arap-İsrail savaşı başlayıp petrol fiyatları büyük oranda arttığında resmi raporumda bunun Amerika’nın ekonomik operasyonu olduğunu söyledim. Herkes güldü. Araplar’la İsrail savaşıyor, Araplar da petrol fiyatını yükseltiyor dediler. Hemen şunu da söyleyeyim. Eğer 1971’deki cunta harekatı başarılı olsaydı ve Türkiye de Avrupa’nın yanında olsaydı Amerika 73’te petrol operasyonunu gerçekleştiremezdi. Dünyada böylesine değişiklikler olurdu.

Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in darbecilere bakışı nasıldı?

- Demirel de olaya sadece sağ-sol çatışması olarak bakıyordu. Olaylara benim baktığım ölçekte baktığını zannetmiyorum. Zaten geçmişi mühendistir, o Türkiye’nin kalkınması için köprüler, yollar yapmayı düşünüyordu.

Yaptığınızın bugün doğru olduğunu düşünüyor musunuz?

- Evet. Bakın bugün bile aradan seneler geçmesine rağmen daha önemli bir konuma gelmelerine rağmen Avrupa birliğini tam olarak gerçekleştiremiyor. Ben başından beri Avrupa Birliği’nin gerçekleşemeyeceğini, Amerika’nın buna müsaade etmeyeceğini, kendisine rakip bir gücün oluşmasına imkan vermeyeceğini düşünüyordum. Türkiye o zaman parçalanabilirdi. Her şey olabilirdi.

KİMLER KARŞIYDI?

Darbeyi engelledikten sonra o zamanki arkadaşlarınızdan cuntanın içinde yer alanlarla görüştünüz mü?

- Darbenin içinde olmuş insanlar çok sonra ‘Sen haklıymışsın, bu bir İngiliz operasyonuymuş, darbenin olmadığı iyi olmuş’ dediler. Bu arada birisi nakletti; ölmeden önce Madanoğlu’na gitmiş, Madanoğlu benim hakkımda ‘İyi yaptı’ demiş. Bu beni rahatlattı.

Devrin hükümeti içinden darbecilere destek verenler var mıydı?

- O tarihlerde Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay cunta karşıtıydı. Başbakan Demirel darbeye muhatap olduğu için karşıydı. Onun Amerikan çizgisinde olduğu için İngiltere ve Avrupa tarafından bertaraf edilmeye çalışıldığını düşünüyordum. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç cuntaya karşıydı; 1. Ordu Komutanı Org. Faik Türün de öyle. Onun dışında darbeyle dirsek teması olan üst düzey çok insan vardı.

MİT’te sonraki yıllarda aktif rol oynadınız mı?

- MİT’te tek aktif rolüm darbenin yapılmasını engellemekti. Benim dünyaya bakışımla o günkü teşkilatın bakışı farklıydı. Onlar ideolojilere göre yapılanmaları düşünüyorlardı, bense dünya üzerindeki güçlerin mücadelesi olarak görüyordum bunu.


İnönü Avrupa tarafındaydı

Ecevit’i ABD destekledi


O dönemde İsmet İnönü ve çevresini nasıl değerlendiriyordunuz?

- İnönü’nün anti-Amerikan cephede, Avrupa çizgisinde hareket ettiğini düşünüyordum. Zaten bertaraf edilmesinin sebebi de buydu. İnsanlar ortanın solunu Ecevit’in dünya görüşü olarak algıladılar. Ben hiçbir zaman hangisinin görüşü tartışmasına girmedim. Gene güç mücadelesi içinde bunları değerlendirdim. Bana göre İnönü Avrupa tarafındaydı. Ecevit’in gelişini de Amerikan desteğine bağladım. Bu kavga devam etti. Benim teşkilat içindeki yerimi de bu belirledi zaten. Yani Avrupacı düşünce bana göre egemendi. Gerçi bunu hiçbir zaman teşkilat böyle hissettirmiyordu. Ben hissediyordum.


MADANOĞLU KiMDiR?


1907’de Uşak’ın Eşme ilçesinde doğan Cemal Madanoğlu, 1926’da Harp Okulu’nu, 1942’de Harp Akademisi’ni bitirdi. 1954’te Kore dönüşünde tuğgeneralliğe yükselen Madanoğlu, 27 Mayıs 1960 harekatında komuta görevini üstlendi. Darbenin ardından ülkeyi yöneten Milli Birlik Komitesi’nde yer aldı. Ankara Komutanı sıfatıyla komite içindeki 14’lerin tasfiyesinde rol oynadı. Ancak komite üyelerinin tabii senatör sayılmasına karşı çıkarak korgeneral rütbesindeyken Meclis’ten ve komiteden istifa etti. 1965 seçimlerinde İstanbul’dan bağımsız milletvekili olarak Meclis’e girmek istediyse de seçilemedi; 1966’da Cumhurbaşkanı kontenjanından senatör atandığı TBMM’de, senato kontenjan grubu başkanlığına getirildi. 12 Mart 1971 darbesi sonrasında hakkında soruşturma açıldı; Eylül 1971’de tutuklanarak dört ay cezaevinde kaldı. 1974’te aklandıktan sonra siyasal yaşamdan çekildi. 28 Temmuz 1993’te İstanbul’da öldü.

EMRULLAH ERDİNÇ

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol